Tutukluya Kelepçe Takılır Mı ?

Sevval

New member
**Tutukluya Kelepçe Takılır mı?**

Tutukluların hakları, cezai yargılamanın başlangıcından itibaren bir dizi hukuki ve etik sorunu gündeme getirir. Bu sorulardan biri, tutuklulara kelepçe takılıp takılmayacağıdır. Kelepçe, güvenlik amacıyla, özellikle tehlikeli olarak değerlendirilen suçlulara karşı kullanılan bir tedbirdir. Ancak, tutuklulara kelepçe takılması, hem insan hakları açısından hem de hukuki açıdan bazı soruları gündeme getirmektedir.

**Kelepçe Takılmasının Hukuki Temelleri**

Türk Ceza Kanunu ve ceza infaz sistemindeki düzenlemelere göre, tutuklulara kelepçe takılmasının belirli şartlara bağlı olduğu ifade edilmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 5. maddesinde, tutuklu ve hükümlülerin özgürlüklerinin kısıtlanması durumunun, sadece yasal şartlar çerçevesinde yapılabileceği belirtilmiştir. Yani, kelepçe gibi tedbirlerin uygulanması da belirli ölçütlere ve denetimlere tabidir.

Kelepçe takılması, yalnızca tutuklunun kaçma riski taşıması, güvenlik tehdidi oluşturması ya da başkalarına zarar verme ihtimalinin bulunması durumunda gereklidir. Bu tedbirin, insan haklarını ihlal etmeyecek şekilde uygulanması gerektiği vurgulanır. Bu nedenle, kelepçenin, tutuklunun onuru ve insan hakları göz önünde bulundurularak kullanılmaması gerektiği hukukçular tarafından sıklıkla dile getirilir.

**Kelepçe Takılmasının Şartları Nelerdir?**

Kelepçe takılmasının bazı belirli koşulları vardır. Her tutukluya kelepçe takmak, genel bir uygulama değildir. Kelepçenin takılması için şu şartların oluşması gerekir:

1. **Kaçma Riski**: Eğer tutuklu kişinin kaçma riski varsa, kelepçe takılması gerekebilir. Bu, özellikle suçlu kişinin suçlarının büyüklüğü ve kaçma olasılığı göz önünde bulundurularak yapılır.

2. **Güvenlik Tehdidi**: Tutuklu, cezaevi veya tutukevinde güvenlik tehdidi oluşturabilecek bir tutum sergiliyorsa, kelepçe takılması mümkündür. Bu, tutuklunun başkalarına zarar vermesini engellemeyi amaçlar.

3. **Saldırgan Davranışlar**: Tutuklunun, diğer tutuklulara, güvenlik görevlilerine ya da yargı görevlilerine karşı saldırgan bir tutumu varsa, kelepçenin uygulanması düşünülebilir.

**Kelepçe Takılmasının İnsan Hakları Üzerindeki Etkileri**

Kelepçe takılması, tutukluların insan hakları çerçevesinde sıkça tartışılan bir konudur. Birçok insan hakları kuruluşu, tutukluların kelepçe ile taşınmasının, onların onurlarını zedeleyebileceğini ve vücut bütünlüklerini ihlal edebileceğini savunmaktadır. Ayrıca, kelepçenin gereksiz yere uzun süreli kullanımı, tutuklular üzerinde psikolojik baskı yaratabilir.

Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası organizasyonlar, tutukluların temel haklarının korunması gerektiğini vurgulamaktadır. Kelepçenin yalnızca zorunlu durumlarda, güvenlik amacıyla kullanılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, kelepçenin uzun süreli kullanımı, insan hakları ihlali olarak kabul edilebilir.

**Kelepçe Takılması Gereken Durumlar ve Uygulama Örnekleri**

Kelepçe, yalnızca belirli durumlarda kullanılmalıdır. Örneğin, ağır suçlar işleyen ve bu suçu tekrar işleme potansiyeli taşıyan bir tutukluya, yargılama sırasında ya da cezaevine sevk edilirken kelepçe takılabilir. Ancak, suçlunun herhangi bir tehlike oluşturmayacaksa, kelepçe takılması genellikle gereksizdir.

Bazı cezaevlerinde tutukluların güvenliği sağlamak amacıyla kelepçe takılabilir. Özellikle, şiddet suçlarından tutuklu olan kişilerin güvenli şekilde taşınabilmesi için bu yöntem tercih edilebilir. Fakat, kelepçenin zorunlu olmadığı durumlarda, kişinin özgürlüğüne yapılan müdahale sınırlandırılmalıdır.

**Tutuklulara Kelepçe Takılmaması Gereken Durumlar**

Bununla birlikte, kelepçe her durumda kullanılmamalıdır. Kelepçe takılmaması gereken bazı durumlar ise şunlardır:

1. **Hafif Suçlar ve Suçsuzluk İhtimali**: Tutuklu kişi, suçunun ağır olmadığı durumlarda veya suçsuzluk karinesi çerçevesinde, kelepçe takılmamalıdır. Ayrıca, kişinin suçlu olup olmadığı kesinleşmemişse, kelepçenin kullanılmaması gerekir.

2. **Psikolojik ve Fiziksel Sağlık Sorunları**: Kelepçe, özellikle ciddi fiziksel veya psikolojik sağlık sorunları olan tutuklulara uygulanmamalıdır. Uzun süreli kelepçe kullanımı, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

3. **Kadın ve Çocuk Tutuklular**: Özellikle çocuk tutuklulara veya kadın tutuklulara kelepçe takılması, daha dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Kadın tutukluların, hamilelik veya diğer sağlık sorunları göz önünde bulundurularak, kelepçe uygulaması dikkatlice yapılmalıdır.

**Kelepçe Takılmasının Etik ve Sosyal Boyutları**

Kelepçe takılmasının etik açıdan değerlendirilmesi önemlidir. Ceza infaz kurumlarının, tutukluları sadece güvenlik amacıyla değil, aynı zamanda insan haklarını gözeterek yönetmeleri gerekmektedir. Kelepçenin gereksiz yere kullanılması, tutukluların onurunu zedeler ve bu durum, toplumda cezalandırıcı bir yaklaşımı körükleyebilir.

Ayrıca, kelepçenin sosyal boyutları da göz ardı edilmemelidir. Uzun süreli kelepçe kullanımı, tutuklunun sosyal ilişkilerini, rehabilitasyon süreçlerini ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Toplumda tutuklulara yönelik olumsuz bir bakış açısı geliştirilmesi, cezalandırma yerine rehabilitasyon amacını ortadan kaldırabilir.

**Kelepçe Takılmasının Uluslararası Normlara Uygunluğu**

Birçok uluslararası hukuk düzenlemesi, kelepçenin kullanımını denetlemekte ve sınırlandırmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tutukluların insan haklarına saygılı bir şekilde muamele edilmesini zorunlu kılmaktadır. Kelepçe, sadece güvenlik ve kaçma riski gibi somut gerekçelerle kullanılabilir. Aksi takdirde, kelepçenin uzun süreli ve yaygın kullanımı, insan hakları ihlali olarak değerlendirilebilir.

**Sonuç**

Tutuklulara kelepçe takılmasının, yasal ve etik temellere dayandırılması gerekmektedir. Kelepçe, sadece güvenlik amacıyla ve gerekli koşullar altında kullanılmalıdır. İnsan hakları, ceza infaz sisteminin temelini oluşturur ve tutuklulara yönelik her türlü müdahale, onların onurlarına zarar vermeyecek şekilde yapılmalıdır. Kelepçe uygulaması, sadece güvenliği sağlamak amacıyla değil, aynı zamanda tutukluların haklarını gözeterek uygulanmalıdır.